Hicret.Org
Terimler Sözlüğü
Hicret.org Dini Terimler Sözlüğü Veritabanı
Ödünç Vermek
Çarşıda misli yâni benzeri bulunan her şeyi, belirsiz bir zaman sonra, misli geri verilmek üzere verme. (Bkz. Karz-ı Hasen)
Bir müslümana Allah rızâsı için ödünç veren kimseye, her gün için sadaka sevâbı verilir. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)
Ödünç vermek, tasadduk etmekten (sadaka vermekten) on sekiz derece daha fazîletlidir. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet, Ey Oğul İlmihâli)
Ödünç alan kimse, hakkıyla ödemeği niyet ederse, borcunu ödemesi için melekler ona duâ eder. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)
Ödünç vermek çok sevâbdır. Îcâb ve kabûl ile (aldım, verdim gibi sözleşme ile) sahîh (geçerli) olur. Bir altın ödünç alan bir altın öder. Değeri değişti diyerek önceki veya sonraki değerde gümüş veya kâğıt lira veremez. Ev, dükkan, elbise gibi kıyemî olan yâni misli (benzeri) bulunmayan şeyleri ödünç vermek fâsittir. Kullanılması harâm olur. (Muhammed Mevkûfâtî)
Ödünç verirken, zaman tâyin etmemeli. Çünkü, zaman tâyin ederse, malı, misli (benzeri) ile veresiye satmış olur. Bu ise fâiz olur. Senede ödeme târihi koymamakla, ödünç veren verdiğini geri almak hakkına her zaman sâhib olmakta, belli bir zamânı bekl emek zorunda kalmamaktadır. Zaman tâyin etmeksizin ödünç vermeli ve arzû ettiği zaman isteyip geri almalıdır. (Hamzâ Efendi)
Çok malı olmayan veya çoluk, çocuğu sıkıntıya sabredemediği hâlde bunların ihtiyâçlarını karşılayacak maldan fazlası bulunmayan veya kendisi muhtâc olan kimsenin ödünç vermesi isrâf olur. (İbn-i Âbidîn)
Ödünç verirken bir menfaat şart koşmak fâiz olur. (Süleymân bin Cezâ)
Bir müslümana Allah rızâsı için ödünç veren kimseye, her gün için sadaka sevâbı verilir. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)
Ödünç vermek, tasadduk etmekten (sadaka vermekten) on sekiz derece daha fazîletlidir. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet, Ey Oğul İlmihâli)
Ödünç alan kimse, hakkıyla ödemeği niyet ederse, borcunu ödemesi için melekler ona duâ eder. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)
Ödünç vermek çok sevâbdır. Îcâb ve kabûl ile (aldım, verdim gibi sözleşme ile) sahîh (geçerli) olur. Bir altın ödünç alan bir altın öder. Değeri değişti diyerek önceki veya sonraki değerde gümüş veya kâğıt lira veremez. Ev, dükkan, elbise gibi kıyemî olan yâni misli (benzeri) bulunmayan şeyleri ödünç vermek fâsittir. Kullanılması harâm olur. (Muhammed Mevkûfâtî)
Ödünç verirken, zaman tâyin etmemeli. Çünkü, zaman tâyin ederse, malı, misli (benzeri) ile veresiye satmış olur. Bu ise fâiz olur. Senede ödeme târihi koymamakla, ödünç veren verdiğini geri almak hakkına her zaman sâhib olmakta, belli bir zamânı bekl emek zorunda kalmamaktadır. Zaman tâyin etmeksizin ödünç vermeli ve arzû ettiği zaman isteyip geri almalıdır. (Hamzâ Efendi)
Çok malı olmayan veya çoluk, çocuğu sıkıntıya sabredemediği hâlde bunların ihtiyâçlarını karşılayacak maldan fazlası bulunmayan veya kendisi muhtâc olan kimsenin ödünç vermesi isrâf olur. (İbn-i Âbidîn)
Ödünç verirken bir menfaat şart koşmak fâiz olur. (Süleymân bin Cezâ)
---
Ödünç Vermek ile ilgili benzer maddeler